top of page
  • Derya Dinç

Yayıncılığın Teknoloji ile Sınavı


Teknoloji hayatımızın her alanında vazgeçilmez bir olgu. Hızı katlanarak artan gelişmeler sayesinde günümüzde dedelerimizin hayal bile edemeyeceği bir dünyada yaşıyoruz. Sadece 140 yıl önce icat edilmiş olan telefonu günümüzde avcumuza sığan aletler olarak cebimizde taşımakla kalmıyor, aynı aletlerle otel ve uçak bileti rezervasyonlarımızı yapıyor, banka işlemlerimizi gerçekleştiriyor, sağlığımızı takip ediyor ve dünyanın dört bir yanından anında haber alabiliyoruz. İş yazışmalarının e-posta yerine Whatsapp üzerinden yapılmasının standart hale geldiği günümüzde, tüm sektörler farklı oranlarda da olsa teknolojinin bu hızlı gelişiminden etkileniyor.


Dijital dönüşümden en çok etkilenen sektörlerden biri de kuşkusuz ki yayıncılık. E-kitapların dünyayı kasıp kavurduğu, bedava içeriklerin en çok satan romanlara rakip olduğu, bazı kitap türlerinin online içerikler ile rekabet edemeyerek tümden ortadan kalktığı ve dergilerin bile uygulamalar ile daha etkileşimli ve canlı bir içerik sunduğu bir dönemin tüm sektör üzerinde yansımaları olması kaçınılmaz. Peki bu gelişmeler yayıncılık sektöründeki profesyonelleri korkutmalı mı? Kesinlikle hayır. Uzun insanlık tarihini düşündüğümüzde bunun yazılı içeriğin geçirdiği ilk büyük değişim olmadığını görebiliriz. Duvar resimlerinden kil tabletlere ve onlardan da parşömenlere geçişi düşünün. Daktilolardan bilgisayarların parlak ekranlarına geçişin de aynı ölçüde zorlayıcı fakat bir o kadar da ödüllendirici bir süreç olduğu ortada. Kuşkusuz basılı kitaplardan dijital içeriklere geçiş de en başta zorlu bir süreç olacak, fakat zaman içinde avantajları ile bu zorlukların karşılığını verecektir.


Yayıncılığın dijital hale gelmesi aslında bize pek çok avantaj sunuyor. Daha fazla yazar dijital içerik yayınlayarak ve sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesi edinerek birkaç sene önce piyasaya sürmeye fırsat bulamayacakları içerikleri dünya çevresinde yayma şansı elde ediyor. E-kitaplar matbaa, kâğıt ve lojistik gibi süreçlere ihtiyaç duymadığı için ortaya çıkan eser daha ulaşılabilir bir fiyatla okuyucunun eline geçiyor ve bu da kuşkusuz özellikle gelişmekte olan ülkelerde okuma oranını artırmak için büyük bir fırsat sunuyor.


E-kitapların basılı kitaplara üstünlük sağladığı bir diğer nokta da etkileşimli içerik yaratma fırsatı. Özellikle çocuk kitaplarında karşımıza çıkan bu olanaklar bizim için sesli okuma, metnin içine fotoğraf galerileri yerleştirme, bulmacalar, testler, boyamalar ve yapbozlar gibi interaktif içeriklerle kitapları zenginleştirme fırsatı yaratıyor. Ailede hem kadının hem de erkeğin çalıştığı bu modern zamanlarda çocuklara ayrılan süre azaldıkça özellikle sesli okuma gibi özelliklerin önemi de gittikçe artıyor.


Peki bu değişimde kaybedeceğimiz hiçbir şey yok mu? Ne yazık ki yayıncılığın bazı alanları diğerlerine göre etkilenmeye daha açık. Yemek ve teknoloji kitapları tümden kaybolma riskiyle karşı karşıyayken çizim ve sanat kitaplarını da zor günler bekliyor.



Yemek Kitapları

Kuşkusuz dijital dönüşümden en çok etkilenenler yemek kitapları. Günümüzde her sosyal medya kaynağında ve bunun yanı sıra video sitelerinde yer alan yemek tarifleri, yemek blogları ve videoları bu kitapları tümden gereksiz hale getirmiş durumda. Eskiden her kitapçıda yer alan Yemek Kitapları kategorisi artık neredeyse tamamen tarihe karıştı. İnsanların yazılı metni okuyarak yemek yapmak yerine binlerce videodan oluşan içerikten istediklerini seçerek ve talimatları izleyerek yemek yapmayı tercih etmeleri hiç de şaşırtıcı değil. Videolardaki talimatlar kitaplarda mümkün olamayacağı kadar detaylı ve ortaya çıkan yemeğin görsel sunumu çok daha aydınlatıcı. En basit bir şekilde örnek vermek gerekirse, Google’a “Domates çorbası tarifi” yazdığınız zaman karşınıza 95.900 video sonucu çıkıyor. Arama sonuçlarında çıkan ilk Youtube videosu yayınlandığı 2014 tarihinden bu yana 2.260.000 izlenme oranına sahip. Bu da günde 1.500’ün üzerinde bir görüntüleme demek. Bu, kuşkusuz kitaplarda asla yakalayamayacağımız bir performans.


Teknoloji Kitapları

Hepimiz bir zamanlar kitapçıların raflarını dolduran teknoloji kitaplarını hatırlarız. Widows, kodlama, Microsoft Word ya da Excel gibi programları öğreten bu kitaplar bir dönemin ayrılmaz bir parçasıydı ve uzun bir süre boyunca oldukça iyi satış rakamları yakaladı. Ancak günümüzde tüm bu içerikleri online kurslar sunan internet sitelerinde kolaylıkla ve ücretsiz olarak bulabilirsiniz. Programların sahibi olan firmalar tarafından hazırlanan eğitim sitelerinin yanı sıra kişisel kullanıcılar tarafından düzenlenmiş makale ve videolar da karşılaşabileceğiniz her türlü soru ve sorunla başa çıkmanızda size yardımcı olabilecek kapasiteye ulaşmış durumda. Örneğin Excel formülleri konusunda Google’da 412.000 sonuç mevcut ve bunların 42.800’ü video içeriklerinden oluşmakta. Teknoloji kitaplarının ortadan kayboluşunun bir diğer nedeni de kuşkusuz günümüzdeki gelişim hızı. Bir program üzerine yazdığınız kitap, siz onu basıp raflara ulaştırana kadar güncelliğini kaybedebiliyor ya da bu tarz yayınların ömrü oldukça kısa oluyor. Teknolojik gelişimin hızı arttıkça bu konudaki kitaplar da yerlerini artık tamamen dijital yayınlara ve videolara bırakıyor.



Gezi ve Konaklama Üzerine Kitaplar

Ege sahillerinin en iyi pansiyonları ya da Toskana vadisinin en güzel otelleri gibi konuları ele alan kitaplar artık yerlerini booking.com gibi uygulama ve sitelere bırakmış durumda. Tek bir kişinin yorumu yerine pek çok ziyaretçinin deneyimlerini karşılaştırmak, bu insanların yükledikleri fotoğrafları görebilmek ve en iyi fiyatlarla rezervasyon yapabilmek gibi teknolojik özelliklere sahip uygulamaların bu alandaki kitapları tarihe gömmesi hiç de şaşırtıcı değil. Seyahat anıları ise yerlerini ağırlıkla video içeriği sunan sitelere terk etti. Günümüzde dünyayı gezen özgür ruhlar yanlarında taşıdıkları akıllı telefonları sayesinde bize sadece gittikleri yerleri göstermekle kalmıyor aynı zamanda deneyimlerini bir kitap olarak bassalar asla ulaşamayacakları kitlelere taşıyorlar.


Genel Bilgi Sunan Kitaplar

Basketboldan çocuklara okumaya öğretmeye, ev onarımlarından bahçeciliğe kadar pek çok farklı alanda size belli bir bilgi birikimi sunan kitaplar bir dönemin yaygın içerikleriydi. Özellikle çok iyi satış oranları yakalamış olan For Dummies kitap serisi tam 2.432 farklı başlıkta size basit ve anlaşılır bilgiler sunmaktaydı ve bunların arasında bebek isimleri, ateizm, sivilce, boşanma, flört etme, mutluluk ve hava gibi konular vardı. Günümüzde bu kitaplar da internet içerikleri nedeniyle eski güçlerini kaybetmiş durumda. Örneğin internette bebek isimleri araması karşınıza 64 milyonun üzerinde sonuç çıkarıyor. Sivilce çözümü gibi bir konu ise 898.000 sonuç veriyor ve bunların 66 bini videolardan oluşuyor.


Çizim-Sanat Kitapları

Dijital dönüşüme direnen alanlardan biri de çizim ve sanat kitapları, ancak internet bu konuda da öne geçmeye başlamış durumda. “Kara kalem insan figürü” üzerine yapılan bir arama 402.000 sonuç veriyor ve bu konuda dört binin üzerinde video bulunuyor. Aynı aramayı İngilizce yaptığınızda ise ortaya çıkan video sayısı iki milyonu geçiyor. Bu kitaplar öğrenciler ve hobi severler arasında halen ortalama bir satış rakamına sahip olsa da online içerik ile desteklenmedikleri sürece bedava alternatifler karşısında yok olmaları kaçınılmaz görünüyor. Profesyonel çizerlerin ve sanatçıların sunduğu online içerik ve kurslar sayesinde çizim ve sanat kitaplarının da geleceği pek parlak görünmüyor.



Çocuk Kitapları

Özellikle Türkiye’de iyi bir satış rakamına sahip olan ve yayıncısını çoğu zaman pişman etmeyen alanlardan biri de çocuk kitapları. Aileler çocuklarına kitap alma konusunda her zaman eli açık davranıyor ve çocuk kitapları her zaman öncelikli hediye alternatiflerinden birini oluşturuyor. Her ne kadar teknolojik gelişim çocuk kitaplarını doğrudan tehdit etmese de diğer alanlardaki hızlı ilerleme çocuk kitaplarının karşısına her geçen gün pek çok yeni rakip çıkarıyor. Özellikle yeni neslin teknolojiye daha yatkın ve bağımlı olarak büyümesi gelecekte bu alanda da dijital dönüşümü zorunlu hale getiriyor. Dijital çocuk kitapları basılı yayınların asla sunamayacağı pek çok alternatif ve zenginleştirme seçeneğini de beraberinde getiriyor. Yayıncılık sektörü kısa vadede basılı çocuk kitaplarının satış rakamları üzerinde bir düşüş öngörmese de, uzun vadede bu kitapların dijital dönüşümden en çok etkilenecek alanlardan biri olduğu düşünülüyor.


Yayıncılık sektörü diğer sektörlere kıyasla teamüllerine daha sıkı bir şekilde bağlıdır ve gelişime daha zor müsaade eder. E-kitapların DK ve Penguin gibi yayıncılık devleri yerine Amazon ve Apple gibi teknoloji firmalarının bünyesinde çıkış sağlamasının nedeni de tam olarak budur. Bu nedenle sektörümüz e-kitap olgusunun ortaya çıkışı konusunda kontrolü teknoloji devlerine kaybetmiş ve geride kalmıştır. Ancak e-kitaplar yayıncılığın direnebileceği bir değişim gibi görünmüyor. New York Times raporları 2008-2010 yılları arasında e-kitap satışının %1.260 artış gösterdiğini gözler önüne seriyor. Ancak aynı raporlar e-kitap satışlarının zaman içinde istikrarlı bir rakama ulaştığını ve henüz basılı yayınlar için korkulacak bir sona yaklaşmadığımızı da açıklıyor. Survey Monkey sitesi bu konuda aşağıdaki istatistikleri paylaşıyor:



Bu istatistiklerde de görülebileceği gibi, günümüzde (en azından ABD’de) okuyucuların çoğu hem e-kitap hem de basılı kitapları tercih ediyor, ancak basılı kitaplar halen e-kitaplara karşı satış rakamı üstünlüğüne sahip görünüyor. Aynı sitede verilen diğer istatistikler ise e-kitap okuyucularının bu formatı daha rahat bulduğunu ya da sık seyahat ettikleri için bu yöntemi tercih ettiğini gösteriyor.


Ancak uzun vadede karşımıza çıkacak sonuçlar konusunda sektörde çok az şüphe var. Teknolojiye bağımlı yeni neslin oranı arttıkça bugün karşılaştığımız satış sayılarını da büyük bir değişim bekliyor. Bugün gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalar on insandan altısının basılı kitapları tercih ettiğini gösteriyor ancak ileride bu oranın tersine dönmesi bekleniyor. Survey Monkey sitesinin yaptığı anketlere katılanların %60’tan fazlası e-kitapların gelecekte en popüler format olacağını öngörüyor.



Bugün müzik, film, tavsiye ve haber gibi pek çok alanda ihtiyaç duyduğumuz içeriğe dijital kaynaklardan ulaşıyoruz. Gazetelerin tirajlarının düştüğü (ve hatta bazılarının kapılarını kapattığı) ve dergilerin online içeriğe dönüştüğü bir çağdan geçiyoruz. Akıllı telefonların sayısındaki artış bu olguyu güçlendiriyor ve e-kitaplar da istisna değil. 2012 senesinde e-kitap okuyucularının %24’ü telefonlarını kullanırken bu oran yakın zamanda yapılmış anketlerde %54’e çıkıyor. İçeriğe ulaşım süresi, sahip olabileceğiniz (ve yanınızda taşıyabileceğiniz) içerik sayısı, ücret farkı ve hiçbir kitapçının isteyeceğiniz tüm başlıkları bulunduramıyor olması gibi faktörler okuyucunun gözünde e-kitapların geleceğinin parlak olduğunu gösteriyor.


Yayıncılar için de durum farklı değil. E-kitap maliyetleri düşürdüğü, kitabı daha uzun süre göz önünde tuttuğu ve daha geniş bir kitleye ulaştığı için yayıncıların iş modellerinde de avantajlar sunuyor. Depoda çürüyen, kargoda zarar gören ya da satılmadığı için kitapçılardan geri dönen basılı kitapların yarattığı sorunlar geride kalıyor. Satış raporları daha kolay takip edilebilir hale geliyor ve her başlığa özel demografik bilgilerden oluşan istatistiklere kolaylıkla ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Dijital platformlardaki satışlar sayesinde kitabınızı kadınlar mı yoksa erkekler mi tercih ediyor, hangi yaş grubuna daha çok satış yapıyorsunuz gibi çeşitli bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Yazarlar için de e-kitap avantajlarla dolu. Kendi içeriklerini bir yayınevine bağlı olmaksızın yayınlama şansını elde eden yazarlar ayrıca kitaplarının (en azından yurt dışında) daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlıyor. Yayınevi, dağıtımcı ve kitapçı gibi kitabın kârından pay alan sektörler azaldıkça yazarın eline daha fazla para geçiyor. Bu da ‘kariyer yazarlarının’ sayısını artırıyor.


E-kitapların getirdiği farklı bir avantaj da yayıncılık sektörünün rekabet etmekte zorlandığı alanlarda yatıyor. Televizyonun icadı ile darbe almış olan basılı yayınlar, internetin ortaya çıkışından sonra daha da büyük bir rekabet ile karşı karşıya kaldı. Günümüzde kitaplar kalitesi ve ulaşılabilirliği gittikçe artan filmler, diziler, sosyal medya platformları ve online video siteleri ile rekabet halindeler. E-kitap, bu rekabeti etkileyen ulaşılabilirlik, erişim zamanı ve fiyat gibi faktörlerde sektörümüzü diğerleri ile daha denk bir hale getiriyor. E-kitap sayesinde tıpkı izlemek istediğiniz filmi hemen indirebiliyor olmanız gibi sipariş verdiğiniz kitabın da gelmesini beklemek yerine hemen akıllı cihazlarınızdan okumaya başlayabiliyorsunuz. Kitapların rekabet ettiği alanların sayısı ve ciddiyeti özellikle son yirmi yılda büyük bir hızla artarken e-kitaplar sektörümüzü diğerleri ile rekabet edebilir hale getirmekte önemli bir fırsat oluşturuyor.


Teknolojinin gelişimi ile günümüzde ortadan kaybolmuş olan at arabalarını, daktiloları, DVD kiralama dükkânlarını ve basit fotoğraf makinelerini düşündüğümüzde basılı kitapların da geleceği pek parlak görünmüyor. Yayıncıların, teknolojinin kendi sektörleri ile el ele yürüyeceğini kabul etmekten başka bir çaresi yokmuş gibi görünüyor. Bundan çok kısa bir süre önce sosyal medya ve yayıncılığın birlikte anılmadığı günleri nasıl hızla geride bıraktığımızı düşünün. Günümüzde sosyal medya yayıncıların en büyük tanıtım ve reklam alanlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Yayıncılık sektörü e-kitap olgusunun ortaya çıkışı gibi ilk büyük adımları kaçırmış ve avantajı teknoloji devlerine kaptırmış olabilir, ancak ipleri ele almak için hâlâ zaman var. Büyük yayıncılık şirketleri teknolojik gelişmelerin sektör üzerinde yaratacağı bir sonraki büyük fırsatı kaçırmamak için tetikte olmalı ve bünyelerinde teknolojiden sorumlu çalışanlara yer vermeli. Kuşkusuz yeni gelişmeleri yakından takip ederek ve teknoloji devleri ile iş birliği yaparak yayıncılığı yeni bir yüzyıla başarı ile taşıyabiliriz.

196 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page