E-kitap sektörü ülkemizdeki tüm yazarların ve özellikle de yazar adaylarının merak ettiği bir gelişme. Kitabımı sadece e-kitap olarak yayınlamam yeterli mi yoksa mutlaka fiziki olarak bastırmam gerekiyor mu? Ülkemizde e-kitap satışları ne durumda? E-kitapların şartları ve çalışma koşulları neler? E-kitabımı ne tarz kanallar üzerinden satabilirim? Bunun gibi sorular pek çok yazar ve yazar adayının aklında.
Kitabımı sadece e-kitap olarak yayınlamam yeterli mi?
E-kitaplar Amazon Kindle ve Apple iPad’in ortaya çıktığı 2010 senesinde büyük bir satış oranına sahip oldu. Yaygınlaşan akıllı telefon kullanımı da bu satış oranlarına katkıda bulundu. Ancak 2017 senesinden itibaren dünya çevresinde artan e-kitap fiyatları, İngiltere ve ABD gibi e-kitapların fiziki kitaplara üstünlük sağladığı ülkelerde bile satışların gerilemesine neden oldu. Yabancı yayıncılar e-kitap rüzgârındaki durulmadan bahsediyor, fakat buna rağmen herkes geleceğin en öne çıkan satış kanalının e-kitaplar olduğu konusunda hemfikir.
Türkiye’de ise e-kitap satışları henüz istenilen rakamlara ulaşmaktan çok uzak. Bunun pek çok nedeni var. Öncelikle ülkemizde iPad ve e-kitap okuyucuları dahil olmak üzere tüm elektronik cihazların yurt dışına göre daha pahalı satılması, e-kitapların yaygın hale gelmesinin önündeki en büyük engel. Örneğin İdefix üzerinden satılan e-kitap okuyucusu Kobo’nun en ucuz versiyonunun fiyatı 2.000 TL civarında. Okuyucuların kitabın fiziki formunu tercih etmesi de e-kitapların yayılmasında başka bir engel. Erişim süresi, kolay saklanıp taşınabilmesi ve ömrünün çok daha uzun olması gibi nedenler e-kitabı öne çıkarsa da özellikle kitap okuma oranının düşük olduğu ülkemizde e-kitap yatırımları gelişmiş ülkelere göre geri kalmış durumda.
Yazarların gözünde e-kitaplar nakliye, depolama, matbaa ve kâğıt gibi masraflardan uzak oldukları için avantajlı görünüyor. Fakat e-kitapların yaratılmasını sağlayan programların fiyatları ve e-kitap satış platformlarının talep ettiği yüksek kâr sektörün ilerlemesini engelleyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Özellikle çeviri eserler konusunda yabancı yayıncının e-kitap için talep ettiği %25 telif bedeli, fiziki kitapların %7 civarındaki telif oranına alışmış Türk yayıncılar için oldukça yüksek bir bedel oluşturuyor. Kitapların eksikliği ya da sayısal olarak az olması okuyucuların e-kitap cihazlarının masrafını göze almasını daha zor hale getiriyor.
E-kitapların geleceği tüm dünyada parlak görülmesine rağmen en azından önümüzdeki beş sene boyunca ülkemizde e-kitap satışlarının önemli bir satış payına sahip olması beklenmiyor. Bu nedenle e-kitaplar yeni yazarlar için kolay bir çıkış noktası sağlıyor gibi görünse de Türkçe eserler büyük engellerle kuşatılmış durumda. Ancak sektörün kısa vadede geleceği belirsiz. Bu yüzden kitabınızı fiziksel olarak basacak yayınevleri ile anlaşırken e-kitap haklarını kendinize saklamayı düşünebilirsiniz.
Ülkemizdeki e-kitap satışları ne durumda?
Türkiye’de her sene 50.000 civarında kitap basılıyor ve bu sayının büyük bir kısmını eğitim ve akademik kategorisindeki başlıklar oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun ISBN üzerinden yaptığı araştırma 2017 döneminde 2.000 elektronik kitap basıldığını gösteriyor. Ancak sadece İdefix üzerinde 15.000 civarında e-kitap başlığının satışa sunulması bu istatistiklerin eksik olduğunu gösteriyor. D&R da benzer çapta bir e-kitap platformuna sahip.
Türkiye’de basılan e-kitap sayısının az olması ve yabancı e-kitapların yüksek telif oranı nedeniyle piyasaya girmekte zorlanması ülkemizde e-kitap satışlarının düşük olmasına yol açıyor. Amerika’da %20’lik pazar payına ulaşan e-kitap için Türkiye’de öngörülen oran %5. Yani satışlar gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük seviyede. Fakat önümüzdeki senelerde teknolojiye daha bağımlı olan Z kuşağının hedeflenen müşteri kitlesi içindeki payı arttıkça bu oranın da yavaş fakat istikrarlı bir şekilde yükselmesi bekleniyor.
E-kitapların şartları ve çalışma koşulları neler?
2013 senesinde e-kitapların vergi oranının %8’e düşürülmesi sektörün önündeki en büyük engellerden birini kaldırdı. Ancak pek çok yayıncı geliştirilen özel şifreleme sistemlerine rağmen çalınmasının ve kopyalanmasının daha kolay olması nedeniyle e-kitaplara halen şüpheli yaklaşıyor.
E-kitaplar ülkemizde görece yeni bir olgu olduğu için henüz anlaşma şartlarında belirsizlik hakim. E-kitapların hangi formatta, yani dolaylı olarak hangi cihazlarda yayınlanacağı yayınevinin inisiyatifine kalmış durumda. Burada en önemli faktörlerden biri ise farklı platformlar için e-kitap hazırlamakta kullanılan uygulamaların ve bu uygulamaları kullanan insanları işe almanın yarattığı masraflar. E-kitapların kütüphanelere dağıtımı ise sözleşmeler açısından yeni bir zorluk getiriyor. Bu alanda yazara ödenecek olan telifin ise basılı kopyadan farklı bir şekilde hesaplanması gerekiyor.
Bastıkları kitapları fiziksel formatın yanı sıra elektronik olarak da satışa sunan yayınevleri genelde her iki süreci de bir arada götürüyor. Kitap dizgi aşamasındayken aynı zamanda elektronik ortam için de hazırlanıyor. Bu yayınevleri yazarlar ile yaptıkları mevcut anlaşmalara e-kitap haklarını da dahil ediyorlar. Fakat pek çok yayınevinin sözleşmesinde e-kitap haklarından bahsedilmiyor. E-kitaplar henüz yeni yazarların gözünde yayınevi seçimi konusunda önemli bir faktör oluşturmuyor. Ancak önümüzdeki dönemde bunun da değişmesi bekleniyor.
E-kitabımı ne tarz kanallar üzerinden satabilirim?
Ülkemizde e-kitap satışlarının başında İdefix ve D&R geliyor. Özellikle 2010 senesinden beri e-kitap satışı yapan İdefix sektörün önde gelen isimlerinden. Babil.com üzerinden satışa sunulan ilk yerli kitap okuyucusu Calibro ise Türk okuyucuların ilgisini çeken bir cihaz oldu. Bu isimleri Kitap Yurdu ve Altkitap.net takip ediyor. E-kitap satan sitelerin az olması da piyasayı olumsuz etkileyen faktörlerden biri. Kuşkusuz e-kitaplarınızı satabileceğiniz tek ülke Türkiye değil. Amazon ve Kobo gibi yabancı platformlar da Türk yazarların yoğun ilgisini çekiyor ancak burada yer almak yazarlar için daha karışık bir süreç gerektiriyor.
Kısacası ülkemizde e-kitap sektörü henüz emekleme aşamasında. Ülkemizdeki yayıncıların şüphelerinin giderilmesi, güvenliğin sağlanması ve e-kitap sayısının artması ile birlikte e-kitap sektöründe büyüme bekleniyor. Dünya çevresindeki yayıncılık uzmanları tarafından geleceğin en önemli satış alanlarından biri olarak görülen e-kitap kuşkusuz zaman içinde ülkemizde de hak ettiği yeri bulacaktır.
Comments